Erdoğan'ın 'faiz çağrısına' destek

Başbakan Erdoğan'ın borsadaki yükseliş ve faizlerdeki düşüşe dikkati çekerek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın da (TCMB) faizleri düşürecek yeni bir ayarlamayı yapması gerektiği yönündeki açıklamasına BRIC kavramının kaşifi Goldman Sachs'ın uzun yıllar Varlık Yönetimi Başkanlığını yapmış Jim O'Neill'dan destek geldi. Gelişmekte olan finans piyasalarını yakından takip eden İngiliz ekonomist O'Neill, TCMB'nin para politikasından övgüyle bahsederek, "Merkez Bankası ocak sonunda faiz artışı yaparak doğru bir iş yapmıştı. Türk Lirası bu adıma karşılık verdi. Son derece zekice bir adımdı. Şimdi Türk Lirası daha istikrarlı olduğuna göre, neden faizler azaltılmasın? Bana mantıklı geliyor" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlarken borsadaki yükseliş ve faizlerdeki düşüşe dikkati çekerek, "Buna göre de bu dönemde yeniden nasıl Avrupa'da, Avrupa Bankası faizde bu düşüşü göz önüne alarak yeni bir ayarlamayı düşünüyorsa, ki büyük ihtimalle Fed'de bu noktada açıklamasını herhalde yapacaktır. Aynı şekilde Merkez Bankası da, bu noktada gözden geçirip daha önce olağanüstü toplanmak suretiyle nasıl yükselttiyse bu sefer de bunu düşürmesi gerekir. Çünkü faiz düştüğü anda Türkiye'de yatırımcı şevke gelecektir. Daha çok yatırım yapacaktır" ifadesini kullanmıştı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da hafta başında Kayseri'de düzenlenen bir toplantıda, "Stratejimiz, ani ve yapabileceğimizin azamisini baştan yapıp daha sonra şartlar iyileşirse adım adım faizleri indirmek" şeklinde bir açıklama yapmıştı.

TÜRKİYE BEKLENENDEN İYİ PERFORMANS SERGİLİYOR

Konuyu değerlendiren Jim O'Neill, Türkiye'nin hale cari açık seviyesini yüksek olduğunu ve bazı politik risklerin de devam ettiğini belirterek, "Türkiye için daha önce farkında olmadığım bazı pozitif şeyleri yeni görüyorum. Türkiye'nin Ortadoğu ve Afrika ile konumu gerçekten son derece pozitif. Geçen yazdan beri birçok insan Türkiye'de büyümenin yavaşlamasını bekliyor. Genel kanını aksine ekonomi yavaşlamıyor. Türkiye ekonomisinin yüzde 3-4 arasında bir yavaşlama yaşaması mümkün olabilir. Fakat PMI (satın alma yöneticileri endeksi) verilerine bakınca Türkiye'nin beklenenden daha iyi performans sergilediğini görüyoruz. Türkiye'nin göz ardı edilen olumlu yanları var" ifadelerini kullandı.

KIRILGAN BEŞLİ SAÇMALIK

Bu yılın ilk iki ayında gelişmekte olan ekonomilere ilişkin endişelerin altını çizen piyasa yorumlarının doğruyu yansıtmadığını vurgulayan O'Neill, "Gelişmekte olan ekonomilerde yaşanan toparlanmaya şaşırmıyorum. Piyasa yorumcularını gelişmekte olan ekonomileri 90'lı yıllardaki krizlerle kıyaslamaları saçmaydı. Bütün bunların ortasında bence son derece komik olan 'kırılgan beşli' (The Fragile Five) tanımı da oldukça saçma" şeklinde konuştu.

Kırılgan beşli diye bir gruplandırma ortaya atılarak Hindistan, Brezilya, Endonezya, Türkiye ve Güney Afrika'nın tanımlanmasını sert şekilde eleştiren O'Neill, "Bu tanım gelişmekte olan ekonomilerin cari açık vermemesi gerektiği anlamına geliyor. Fakat uluslararası ekonomik gelişme teorisinin temeli cari açığın gelişmekte olan ekonomiler için bir norm olduğuna işaret eder. Bu ülkeler daha fazla sermaye çekerler. Sonucunda da cari açık oluşur" dedi.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) uzun süredir mücadele ettiği düşük enflasyonu 0,2 puan bile yükseltebilmek için 1 trilyon avroluk tahvil alımı yapmayı planladığı yönünde uluslararası basında çıkan haberleri de değerlendiren O'Neill, "Avrupa Merkez Bankası'nın ek bir parasal genişleme kararı almaya hazır olup olmadığından emin değilim. Ama eğer böyle bir parasal genişleme olursa bu Türkiye dahil tüm gelişmekte olan ekonomiler için pozitif bir gelişme olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

ÇİN BU YIL YÜZDE 7.5 BÜYÜR

Gelişmekte olan ekonomilerin içerisinde Çin'in önümüzdeki dönem performansının küresel ekonomi için de belirleyici olacağını belirten O'Neill, Çin'in bu yıl sonu itibari ile yüzde 7,5 oranında bir büyüme kaydedeceğini, Çin otoritelerinin yapısal problemlere yönelik politikalarının son derece olumlu olduğunu ifade etti.

Hindistan'daki seçim sonuçlarının piyasalar tarafından yakından takip edileceğini belirten O'Neill, Hindistan'ın ana muhalefet partisi Bharatiya Janata Party (BJP) Gujarat eyaleti başkanı Narendra Modi'nin öncülüğünde bir koalisyonun piyasalar tarafından olumlu karşılanacağını, Modi'nin reformları ve iş dünyasını desteklemesi yönünde bir beklentinin oluştuğunu söyledi.

Brezilya ekonomisinin ağırlıklı olarak doğalgaz ve petrol kaynaklarından elde edilen geliri temel alan bir ekonomik görünüm içerisinde olduğunu vurgulayan O'Neill, "Bunun değişmesi lazım. Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff bu yılın sonbahar aylarında yapılacak olan seçimleri kazanamayabilir. Brezilya'nın yeni fikirler üretmesinin yanında politik reformlar yaparak güveni artırması gerekiyor" dedi.

O'Neill, ekonomileri hızla gelişen ülkeler olan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'e dikkati çekerek, bu ülkelerin İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşan ''BRIC'' grubu ifadesini 2001 yılında küresel finans dünyasına kazandıran ekonomist olarak biliniyor.