Zeybekçi'den kriz açıklaması

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Ticaret Borsası'nda (İTB) düzenlenen çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir ilk ürün törenine katıldı. Zeybekci, seçimin ekonomiye yavaşlık ve durgunluk getirmesini beklediğini belirterek, "Türk özel sektörü öyle bir hale geldi ki seçime göre hareket etmiyor. Yeter ki birlik beraberlik içinde olalım, yeter ki siyasi istikrar güven olsun. Türkiye rahatlamıştır. 10 Mayıs'tan itibaren seçim sonuçları öngörülmeye başlandığında 'spekülatif bant kalkar' demiştim. Şimdi de söylüyorum. Sonuç, daha net ortaya çıkmaya başladığından spekülatif bant ortadan kalkmaya başlayacaktır" dedi.

Borsaya sezonun ilk çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir getirilmesi töreninde konuşan İTB Başkanı Işınsu Kestelli, 2013- 2014 sezonunda dünyada 1 milyon 205 bin ton kuru üzüm üretildiğini bu üretimin yüzde 26'sının Türkiye'de gerçekleştiğini, Türkiye'nin ABD'den sonra ikinci sırada yer aldığını söyledi. Kestelli, kuru incir üretiminde Türkiye'nin açık ara farkla birinci sırada yer aldığını anlattı. Kuru üzümde geçen yıl ihracat miktarının yüzde 41, ihracat değerinin ise yüzde 2 arttığını ortalama ihracat fiyatının yüzde 28 gerilediğini anlatan Kestelli, kuru incirde ihracat miktarının yüzde 29, ihracat değerinin yüzde 4 gerilediğini ortalama ihraç fiyatının yüzde 35 arttığını söyledi. Kestelli, her iki üründe 2014-2015 sezonu hasadının başladığını hatırlatarak, 2015- 2016 üretim sezonunun kuru üzüm için sorunlu bir yıl olduğunu kuru incirin nispeten daya iyi durumda olduğunu ifade etti. Kestelli, kuru üzüm rekoltesinde yüzde 40'lık bir düşüş beklendiğini, rekoltenin bu yıl 196 bin ton olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini, kuru incirde ise rekoltenin geçen yıla göre yüzde 7 oranında artarak, 74 bin 505 olmasının beklendiğini dile getirdi.

İZMİR'E TARIMA DAYALI SANAYİ AÇILIMI

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir'in hedefe kilitlenip en iyi olduğu alanda dünya lideri olması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Tarıma dayalı sanayi baba, ata mesleğimiz. İlk heyecanımız tütün başfiyatlarıydı. 5 yaşından 18 yaşına kadar tütün tarlasındaydım. Tekel'in açıklayacağı o başfiyatları beklerdik. O an ya sevinçtir, ya hüzündür. Çocuk yaşta onu hissederdim. İzmir borsanın, ticaretin, ürünlerin, tüm Anadolu'nun satışının yapıldığı yer. Tarihe bakıldığında binlerce yıllık borsa burası. İzmir'in genetiğinde dünyaya kalite ve tat satmak var. İzmir'in dünyada aktif bir role soyunması, dünyanın merkez şehirlerinden biri olması, Londra olması pek mümkün olmasa bile üzümde, incirde sadece bu coğrafyada yetişen ürünlerde marka olması lazım. Kuru incirin yüzde 60'ın yetiştiği bir coğrafyada üzümün, zeytinyağının öyle dünyanın sayılı zeytin ağaçlarının olduğu bir coğrafyadayız. Her şey yapan hiçbir şey yapmaz. Özel sektörde öyle algılanır. İzmir ne yapar? Hedefe kilitlenmeli ve o alanda dünyada bir numara olmalıyız. Bu alan İzmir'de dünyada başkent olabilecek bir yer. Benim İzmir'le ilgili sözlerim bazen yanlış anlaşılabilir. Arkasında siyasi bir kaygı, siyasi bir ön almak, bir şey devşirmek ve siyaseten gol atmak gibi bir kaygı yok, öyle algılanmamalı. Bu sözleri Egeli olarak söylüyorum. Tarıma dayalı sanayide dünyada önemli bir noktaya geldik. 20 milyar dolar ihracata ulaştık. Yeter mi asla. Çünkü elimizdeki malzeme bizim için çok kısa bir sürede 5-10 yılda 50 milyon dolara ulaşmayı bize hedef olarak koyuyor."

"AKLIMIZDAN BİLE GEÇİRMEYİZ"

Ekonomi Bakanı Zeybekci, zeytin, zeytinyağı, üzüm ve incirin ithalatını akıllarından bile geçirmediklerini belirterek, "Üzümde yüzde 40 civarında düşüş olduğu söylendi ama fiyatlarla telafi edilecektir. Dünyadaki üretimin yüzde 26'sı bizde ise bu alanda fiyatı belirleyen ülke biz olmalıyız. Bu konuda proaktif bir politika izliyoruz. Türkiye'de üretilen ürünlerin yurtdışından kuraldışı bir şekilde, o ülkelerin suni destekleriyle üreticimizi rahatsız eden bir girişi varsa bunu hemen engelliyoruz. Benim insanımım üretimini, sektörünü tehdit eden bir giriş olursa bunu engellemek için çaba gösteriyoruz. Üzümün, incirin rakibi yok ama geçenlerde Bursa'dan arkadaşlar geldi zeytinyağı ile ilgili endişeye düşmüşler. Fiyatlar arttığı için Türkiye'de zeytinyağı ithalatına izin verilir mi diye. Zeytin, zeytinyağı, incir, üzüm ithalatını aklımızdan bile geçirmeyiz. Ürünlerin az olmasının fiyatlarla dengeleneceğini alın terinin karşılığını bulacağına inanıyorum" dedi.

"GÖRECEKLER NEYİN TAMAM OLDUĞUNU"

Ekonomi Bakanı Zeybekci, şehit cenazeleri ve artan teröre dikkat çekerek, "2015 yılı sıkıntılı. Yari güzel olanın başı belasız olmaz. Anadolu'da bu coğrafyada olduğumuz sürece biz bunun bedelini ödeyerek geldik. Bu millet asla diz çökmedi asla aman demedi. Milyonlarca şehit verdi ama 'aman' demedi. Soysuz planları olanlar, bunu akılarından çıkarmasınlar. Bu millet 'aman' demez. Balkanlardan çekilirken milyon şehit verdi, Çanakkale'de, Yemen'de, Trablus'ta, Allah-u Ekber dağlarında şehit verdi. Bu millet bir daha eğilmeyecektir. Bu hainler bu aklını, ruhunu vicdanını bir yerlere satmış olan bu hainler, 'aman' diyene kadar bu gökkubbe onların başına yıkılmaya devam edecektir. Etle tırnak olmuş bu ülkenin insanlarını ayırmak isteyenlere karşı sabırlı olduk, 'acaba' dedik. Bu kardeşlerimizden böyle bir iklim yaratabilir miyiz diye. Görecekler neyin tamam olduğunu" dedi.

"KRİZ TELLALLIĞININ VATANSEVERLİKLE İLGİSİ VAR MI?"

Bakan Zeybekci, Türkiye'nin 1 Kasım'da yapılacak genel seçimle 1.5 yıl içinde dördüncü kez sandık başına gideceğine dikkat çekerek, ekonomide kriz olmadığı yönündeki açıklamasını rakamlarla ortaya koyarak açıklamaya çalıştı. Zeybekci şöyle konuştu:

"Buna rağmen ekonomimize bakın. 'İstesek bile kriz çıkmaz bu ülkede' demiştik. Rugan ayakkabı, papyonla örülü bir hayattan gelmediğimiz için tarladan geldiğimiz için bana 'hadi canım sende köylü' demiş olabilirler. Bu ülkenin borcu belli. 396 milyar dolar. Kısa vadeli borçlar 126 milyar dolar. Merkez Bankası'nda 20 milyar dolar altın rezervi var. Özel sektörümüzün başka imkan ve kaynaklarını saymıyoruz bile. Allah aşkına Türkiye'yi bir şirket olarak görürseniz bu şirketin kısa vadeli bir sorunu olabilir mi? Döviz ihtiyacı var mı? Bunları bilerek söylüyoruz. Bütçe açığında Avrupa'nın en iyi ülkelerinden biriyseniz, cari açıkta iki yılda 2014- 2015 yılında yüzde 40 iyileşme varsa, kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 30'lar seviyesine gelmişse, 12 yıl önce her 100 lira verginin 86 lirası faiz olarak ödenirken, bugün 13 lirası ödenir hale gelmişse, bankaların sermaye yeterliliği tam iki katına çıkmışsa, 'bu ülkede kriz çıkmaz' dediğimiz zaman 'illa çıkacak' diye bunun tellallığını yapmanın vatanseverlik milliyetçilikle alakası var mı? Bütün dava yeniden Türkiye'nin dizlerinin üzerine çökmesi, Dünya Bankası tarafından yönetilmesi için yapılıyor. Dava bu. Allahın izniyle bir daha o günler gelmeyecek. Türkiye'nin devasa bir özel sektörü var ve siz buna meydan vermeyeceksiniz."

"TÜRKİYE RAHATLAMIŞTIR"

Ekonomi Bakanı Zeybekci, ekonominin erken seçim nedeniyle de sıkıntıya girmeyeceğini öne sürerek, "Seçimlerin ekonomiye zararı olur mu? Evet. Ekonomiye yavaşalık durgunluk getirirdi. Türk özel sektörü öyle bir hale geldi ki seçime göre hareket etmiyor. Yeter ki birlik beraberlik içinde olalım, yeter ki siyasi istikrar güven olsun. Türkiye rahatlamıştır. 10 Mayıs'tan itibaren seçim sonuçları öngörülmeye başlandığında 'spekülatif bant kalkar' demiştim. Şimdi de söylüyorum. Daha net ortaya çıkmaya başladığından spekülatif bant ortadan kalkmaya başlayacaktır. Ben bu konuda Türkiye'ye güvenmenizi istiyoruz" dedi.

AÇIK ARTIRMAYI YÖNETTİ

Ekonomi bakanı Zeybekci, "Ürününüz bereketli olsun, her biri altın değerinde olsun. Her biri çok güzel fiyatlara satılsın. Dünyada herkes Türk üzümü yesinö sözleriyle yapılan açık artırmayı Bakan Zeybekci yönetti. Nazilli'den ilk inciri üreten Şakir Karaerkek'in 100 kilogram inciri kilogramı 10 liradan açık artırmaya çıkarıldı. İzmir Ticaret Borsası inciri kilogramı 100 liradan aldı. İlk üzümü üreten Menemen'den İrfan Zeki Adıgüzel'in 100 kilogramlık ürününü kilogramı 110 liradan Ege İhracatçı Birlikleri aldı.